15 Aralık 2012 Cumartesi

Rüzgar 1 aylık oldu


                                                                  1 aylık olduk bile.
Tabi hiç kolay geçmedi 1. ayımız.Doktorumuz 1. ay sonuna kadar emzik ve gaz ilacı verdirmediği için,Rüzgar'ı susturmak hiç kolay olmadı.Zaten sadece iki derdimiz vardı,sürekli emmek ve gaz.Bunların çözüm yollarınıda kullanamadığımız için uykusuz geceler ve gündüzlerimiz çok oldu.Neyseki rahatladık.Gaz ilacımız biraz kolaylık sağladı bize.Emziği pek sevmiyor Rüzgar ama bazen istiyor.
                                                           Rüzgar'ın evde ilk banyosu.
Göbek bağı düşmeden yıkamadık Rüzgar'ı.Ama eve geldikten 2  gün sonra göbek bağını bir fincanla kapatarak hafifçe ve kısaca yıkadık.Annesi,teyzesi ve babanesi hep birlikte yıkadık Rüzgar'ımı.Zaten göbek bağının düşmesi çok uzun sürmedi.Bir sonraki banyosunu da göbek bağı düştükten 2 gün sonra yaptık.Mevlütten birkaç gün sonrada oğlumu tek başıma yıkamaya başladım.En korktuğum şeylerden biriydi,bunuda başardım hayırlısıyla.
Tecrübesizlik çok zor oluyor,giydirmeyi bile bilmiyordum,hep dikkatlice izledim ve bir an önce uygulamaya geçtim.Allaha şükür hepsine hızlıca alıştım.Hepsi kolay şeylermiş meğer.Şimdi zamanı geri alsak,ne kadar kolay bakardım Rüzgar'ıma diyorum.

Oğlumun amcası sağolsun gündüzleri çalıştı,geceleride sabah 5 lere kadar Rüzgar'a baktı.Sağolsun en büyük yardımcılarımdı.Anenesi,teyzesi ve babanesi de sağolsunlar gündüz gece yanımızdaydılar.Zorlukları hep birlikte aştık,Rüzgar'ımızı ele avuca getirdik:)
İbrahim Hoca mız Rüzgar'ımın ismini kulağına okudu,dualar etti.Rüzgar'ımızın saçlarını kesmeye kıyamadık,adet yerini bulsun diye babası bir tutamcık kestik ve hepsini kesmiş gibi düşünerek gereken sadakasını verdik oğlumun.
Kurbanınıda kestirdik ve dağıttırdık çok şükür.
 
 
 
Oğlumun esnemeleri :)
 
Kulaklarını ısırmak istiyoruz:)
 
 
 
 
keyif yapıyor kuzucuğum:)
 
Rüzgar'ımın sarılığı sınırda çıktı ve 2 ay boyuncada yavaş yavaş düşmeye devam etti.Bilirubin seviyesini ölçmek için elinin üzerindeki damardan kan aldılar ama benimde canımı aldılar sanki.Aslında çok soğukkanlıyımdır bu tip konularda ama ezelden beridir ne zaman bir bebeğin elinden kan alsalar içim acır,çok zor oluyor çünki.Sözkonusu kendi oğlum oluncada hastaneyi ayağa kaldırdım ağlamaktan.Tek tek hemşireler geldi yanıma ama susmam çok zor oldu.O minik ellerinden damar bulmak çok zor.Birdahaki kontrolde yine alındı fakat alışmıştım artık yanında durup baktım bile.
 
 
Anne olunca anlarsın derler ya hep,Anneliğin zorluğunu anlamam için ilk birkaç gün yetti bile.Gece gözünüzden uyku akıyor,hatta uyukluyorsunuz ama bir yandan emziriyor ve uyanık kalmaya çalışıyorsunuz.Canım anneciğim SENİ ÇOK SEWİYORUM :)
 
 
Oğlumun ilk montu:)Sewilay teyzesi almanyadan gelirken getirmiş,bayıldım.çok yakıştı bitaneciğime.
Mevlüt ten hemen sonra başladık bizde gezmelere.Amcası Zafer bizi hergün biryerlere götürüp gelmekten çalışamaz oldu:)
Soldan sağa :) Şaheste teyzesi,ciciannesi,babanesi.
 
Mevlüt ertesi günü Rüzgar'ın ananesinde aldık soluğu.Yarı kırk uçurmaya gittik,çok uslu durdu canım oğlum.Şu anda bunu yazarken Barış'a döndüm ve  'ilk bir ay gaz ilacı veremiyorken nasıl geziyorduk' diyorum.Gazı olduğunda çok ağlardı,susturmak zor olurdu çünki:)
Ananeden yumurtaları,unları,şekerleri ve harçlığı kaptık tabii:))
 
 
İkinci durağımız ise teyzesiydi Rüzgar'ın.Yumurta toplama gezileri tam gaz devam ediyor.Ablamda battaniye almış yeğenine,yumurtalarımızıda aldık tabi.Nevaleyi toparladık yine:)
 
 
İnsan içine sokmak istiyor bebeğini,çok seviyor,doyamıyor.
 
Nice ayların,yılların,upuzun ve güzel bir ömrün olsun canım oğlum.Hep beraber olalım bir ömür boyu.Sağlıklı,huzurlu,çok mutlu.
Seni çok Seviyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder